Taşkınbilgist: Ölü Deniz Yazmaları ve Esseniler Tarikatı

5 Mayıs 2018 Cumartesi

Ölü Deniz Yazmaları ve Esseniler Tarikatı







20. yüzyılın en önemli buluşlarından biri Kudüs yakınlarındaki Lut Gölü kenarındaki Kumran'da yapılır. Bu yazıda Ölü Deniz Yazmaları ya da diğer adıyla Kumran Yazmaları ve Esseniler tarikatı hakkında araştırmalar sonucu ortaya çıkan son bilgileri paylaşacağım. Şimdi sırasıyla Ölü Deniz Yazmaları'nın öyküsüne başlayalım.





1- Çocuk Bir Çoban Tarafından Bulundu.







1947 yılında Muhammed Ad- Dib adlı çocuk bir keçi çobanı kaybolan keçisini ararken bir mağaranın başına gelir. Mağaraya bir taş atar, taş keskin sesler çıkarınca hemen mağaraya iner ve ketenlere sarılı küpler görür. Tabii, hazine beklentisi ile küpleri kırdığında içinde anlamadığı bir dilde yazılmış yazmalar olduğunu görür. Aslında 20. yüzyılın en önemli keşiflerinden biri yaptığının farkında değildir. 




Bu yazmalar zaman içinde elden ele dolaşmaya başlar. Hatta Amerika'da The Wall Street Journal'a satılması için "Ölü Deniz Yazmaları: En az M.Ö. 200'lerden kalma İncil el yazmaları satılıktır. Kişisel veya grup olarak bir eğitim veya din kurumu için ideal bir hediye olabilir." şeklinde ilan bile verilir. Daha sonra yazmalar Kudüs Üniversitesi'ne gelir ve önemi anlaşılır. 




Lut Gölü'nün yakınlarındaki Kumran'da çalışmalar başlar. Yaklaşık 10 yıl boyunca 11 mağarada 900 civarı el yazması bulunur. Bunlardan bir bölümü sağlam iken bir bölümü tahrip olmuş durumdadır. Yazmalar dışında önemli arkeolojik buluntulara da rastlanır. 



2- Yazmaların Dili Ve Yazıldığı Materyaller





Yapılan incelemeler sonucunda Ölü Deniz Yazmaları'nın bir bölümünün İbranice, bir kısmının artık ölü bir dil olan Aramice, bunun yanında Grekçe ve diğer yerel dillerde yazıldığı ortaya çıktı. Kumran Yazmaları da denilen bu yazmalar papirüs, deri ve bakır plakalar üzerine karbon bazlı mürekkep ile yazılmış. İlginç olan bir yönü de sağdan sola yazılan bu yazmalarda noktalama işaretleri kullanılmamış



3- Ölü Deniz Yazıtlarını Kimler ve Ne Zaman Yazdı?






Ölü Deniz Yazmaları üzerinde yapılan incelemeler bunları, bir Yahudi tarikatı olan Esseniler'in yazdığı düşünülüyor. Yazmaların en eskisi karbon 14 testi ile M.Ö. 250 tarihine tarihlendirilirken en yenisi ise M.S. 68 yılına tarihlendirilir. 68 yılı önemli bir tarih. Zira bu tarih, Roma orduları Kumran'a girerek kenti yıktıkları tarih. Dolaysıyla kentin yıkılmasıyla Esseniler de tarih sahnesinden çekilmişler ve yazmalar da sakladıkları mağaralarda yaklaşık 2000 yıl sonra bulununcaya kadar beklemek zorunda kalmıştır. 





4- Yazmaların İçeriğinde Neler Var? 


Ölü Deniz Yazmaları'nın içeriğini kendi içinde ikiye ayrılıyor. bu yazmaların bir yönü "Biblical" yani dinsel iken diğer yönü de "Secterian" yani tarikatın kuralları ile ilgili. Yazmaların konularına baktığımızda: 

1-Yaradılış 

2-İlahiler, 

3-Tevrat Yorumları, 

4-Işığın Oğulları ile Karanlığın Oğullarının Mücadelesi, 

5-Habakuk Yorumları, 

6-Şam Yazmaları, 

7-İşaya Yazmaları, 

8-Topluluğun Kuralları




Ölü Deniz Yazmaları'nın büyük bölümü bulunduktan sonra gizlenerek 44 yıl boyunca yayımlanmaz. 1991 yılında İncil Arkeoloji Derneği tarafından gayri resmi olarak yayımlanır. Yazmaların içeriği ortaya çıktığında ise bilim ve teoloji dünyasında büyük etki uyandırır. Bu yazmaların önemli bir bölümünün İncil ve Tevrat'a ait en eski kutsal metinleri barındırdığı ortaya çıkar. Hritiyanlığın çıkış sürecindeki uygulamalar ve Tevrat'a ilişkin de en eski yazmalar. Bunu şöyle anlatalım. Bu yazmalardan önce Tevrat'a ilişkin bilinen en eski el yazması tam nüsha M.S. 10.yüzyıla; İncil'e ait en eski el yazması da M.S. 325 yılında yazılmış Vatikan Kodeksi olarak biliniyordu. Dolaysıyla bu yazmalar hem Eski Ahit (Tevrat) hem de Yeni Ahit (İncil) için en eski yazmaları içeriyor. 



Bu yazmalar kendi toplulukları hakkında da çok detaylı bilgiler verir. Şimdi bu yazmalar ışığında Esseniler tarikatını ele alalım.


 (Youtube kanalımdan konunun videosunu izleyebilirsiniz.)





5- Esseniler Kimdir? 






Yahudi olan bu topluluk Kudüs'teki Hasmon egemenliğini reddedip, onların tapınaktaki ayinlerine katılmayı reddedip Kumran'a yerleşen bir grup olarak biliniyor. Kendilerini doğru yolda olanlar olarak gören bu topluluğun bireyleri haklı olduklarının anlaşılmasının Mesih'in gelişi ve karanlığın oğullarına açılacak ve kazanılacak bir savaşla mümkün olduğuna inanırlar. 




Kumran


6- Essenilerin Özellikleri ve Ritüelleri



Bu tarikat Yahudiler arasında çıkan bir topluluktur. Tarikata katılmak isteyen herkes birtakım akıl ve disiplin sınavlarını geçerek katılabilir. 


1.Adaylık Süreci: Esseniler'e katılmak isteyen kişi için önce adaylık süreci vardır. Topluluğa girmeden 1 yıl boyunca kişiden bir Esseni gibi davranması istenir. Bu süre boyunca izlenen aday eğer bir Esseni gibi davranırsa, topluluğa uyum sağlayabileceğini kanıtlarsa bir sonraki aşamaya geçebilir. 


2.Arınma Töreni: Bu Essenilerin en önemli törenlerinden biridir. Bu aşamaya geçen aday su ile arındırılır. Burada suyun kişinin tüm vücudunu kaplaması sağlanır. Bu arınma ve temizlenme semboliktir. Esas olan kişiden kalp temizliği istenir. 


3.Giriş Töreni: Arınma töreninden sonra kişi hemen topluluğa kabul edilmez. Kişi iki yıl boyunca Esseniler içinde yaşar. Bu süre içinde karakteri gözlemlenir. Eğer bu süreçte de başarılı olursa Esseniler tarikatına giriş için tören yapılır. Bu törende yeni üye önce günahlarını itiraf eder, sonra Tanrı'dan bağışlanma ister. Tören boyunca Tanrı övülürken, Şeytan onların verdiği isimle Belial kötülenerek lanetlenir. 


Komünyon: Esseniler için en önemli törenlerden biri de topluluk yemeklerinin birlikte yenilmesi olan "Komünyon"dur. Bu tören yemeğinin yenilebilmesi için konseydeki 12 kişinin hazır bulunması gerekmektedir. Bu yemekte ekmek ve şarap kutsanarak tören ritüeli gerçekleştirilir.






Esseniler topluluğu içinde ruhban sınıfının baskın olduğu hiyerarşi var. En alttan en üste çıkabilmek için bir sıralama içinde hareket ediliyor. Topluluğa giren yeni üyelerin hangi aşamada neler yapacağı kurallara bağlanmış durumda. 



Topluluk içinde "sevgi" ve "kardeşlik" ortamı oluşturulur. Bu ortamı bozan ya da topluluk kurallarına aykırı davrananlar sert şekilde cezalandırılır. Topluluk maddi zevklerden uzak bir hayat sürer. Evlilik yasak değil ama sıkı şartlara bağlı. Bu topluluğu bir diğer adı da "Kanun Evi". Topluluk 12 kişiyi geçtiğinde içlerinden birinin "gece ve gündüz" kanunları okuması gerekiyor. Kanunları çiğneyenler ise cezalandırılarak topluluktan atılır. 




7- Esseniler ile Hristiyanlık Arasındaki Büyük Benzerlikler






Ölü Deniz Yazmaları incelendiğinde Essenilerin uygulamaları, ritüelleri, törenleri ile Hristiyanlığın uygulamaları arasındaki benzerlikler görülür. Bu ise Hristiyanlığın kökeninde Esseniler'in olduğu şeklinde yorumlanır. Hatta pek çok araştırmacı Vaftizci Yahya ile Hz. İsa'nın Esseniler içinden çıktığını düşünüyor. 



İlk Hristiyan toplulukların "ortaklaşmacı" bir yapıda olması ile Essenilerin "komünyon" bir yapıda olması birbirine benzerdir. Aynı şekilde Hz. İsa'nın 12 havarisi varken Esseniler'den oluşan Kumran topluluğunun da 12 kişilik bir konseyi vardır. Erken dönem Hristiyanlıkta olan günde üç vakit dua, vaftiz ve Şeytan gibi dini motifler Esseniler'de de var. Essenilerin arınma töreni ile Hristiyanların vaftiz törenleri suyla yapılmasına kadar birbirine benzer durumdadır. 



8- Esseniler'in Kıyamet Beklentisi


Esseniler'in inançlarına göre ruh ölümsüzdür ve bedenin ölümünden sonra göğe çıkarak ebedi ve mutlu yaşam başlayacaktır. Bir manastırda birlikte yaşayan, eğitim gören, yiyen içen, ibadet eden bu topluluk zamanın sonunun yaklaştığına inanıyordu. Mesih'in gelmesini bekleyen tarikat kıyamet beklentisi içindedir.




9- Bakır Rulolar ve Gizemli Hazine Haritaları






Ölü Deniz Yazmaları'nın içindeki bazı yazmaların bakır levhalar içinde olduğu görüldü. Bu rulolarda diğerlerinden farklı olarak saklı bir hazineler hakkında bilgi veren haritalar vardı. Bakır ruloları ilk tercüme eden John Marco Allegro'nun bunları basmak istemesi define avcılarını harekete geçirir korkusuyla engellenir. Uzmanların bir grubu gerçekten bir hazine olduğunu düşünürken diğer bir grubu ise bunun sembolik bir hazine olduğunu belirtir. Bu gruba göre bu metinlerde kastedilen asıl hazine bilgidir. Ayrıca maddi zevklerden uzak yaşayan bir tarikat olan Esseniler'in bu denli büyük bir hazineye sahip olamayacağını ifade ederler. Buna karşın diğer grupta yer alanlar Kudüs'teki birinci ve ikinci tapınaktan getirilen hazineler olabileceğini söyler. Bu grup bu hazinelerin Tapınak Şövalyeleri tarafından ya da Romalılar tarafından bulunduğunu söyler. Hatta üçüncü bir grup da bu hazinelerin hala saklı olduğunu düşünür.


   (Youtube kanalımdan bu konunun videosunu izleyebilirsiniz.)




Ölü Deniz Yazmaları hem Hristiyanlık ve Museviliğin kökenlerine ilişkin yazılı olarak bulunan en eski kutsal metin olmaları hem de onları yazan Esseniler tarikatı hakkında verdiği detaylı bilgilerle bilim ve teoloji dünyasında geniş yankı uyandırmaya devam etmektedir. Bu yazmalar sayesinde Hristiyanlığın doğuş süreci ve daha sonra yazılan Matta, Markus, Luka ve Yuhanna İncilleri'ndeki metinlerin Essenilerin kurallarından, ritüellerinden ve törenlerinden esinlenildiğini göstermesi bakımından Hristiyanlığın kökenlerine ilişkin yeni bakış açıları getirmiş olması oldukça önemlidir. Bu yazmalara erişim engeli ortadan kalkmış olmasına rağmen halen tam olarak aydınlatılamamış yönlerin bulunması tartışmaların daha uzun yıllar devam edeceğini gösteriyor. 


(Takip edebilir, paylaşabilir ve yorum yapabilirsiniz.)


Kaynak: 
Vermes, G. (2004). The complete Dead Sea Scrolls in English. Penguin Books. London. 

1 yorum:

  1. Aslında Esseniler Tarikatı ve Ölü Deniz Yazmaları'nın aydınlanması hristiyanlığın köklerine inmekle kalmayıp bu dinin bir çok olgusunu değiştirecek. Belkide inananların özümsedikleri bazı kilit noktaları derinden sarsacak. Ve bütün bunlar sadece Hristiyanların değil bütün dünyanın gündemine gelebilir.
    Aydınlatılacak ve aydınlatacağımız(!) nice araştırmalara...

    YanıtlaSil